Kitlesel yok oluş olayı nedir?

Dünya tarihinde, birden fazla türün aynı anda veya sınırlı bir süre içinde ortadan kaybolduğu olağan dışı dönemlere “kitlesel yok oluş” denir.

Ne yazık ki, canlı yaşamıyla dünyamıza renk katan farklı türler, zamanın çok gerisinde kaldı ve Homan Sapiens ile dahi tanışmadan yok oldular. Bu yok oluşlara sebep olanlar, gezegenimize ansızın çarpan büyük meteoroidler veya Dünya atmosferindeki uzun vadeli değişiklikler gibi uzun süreli doğal felaketler olabilir. Meteor çarpmasıyla hızla gerçekleşen yok oluşlar olduğu gibi, atmosferdeki değişimlere bağlı olarak milyonlarca yılı kapsayan uzun süreli yok oluşlar da meydana gelebilir.

“Kretase – Tersiyer yok oluşu

Korkunç devasa dinozorların günümüzde sadece çocuk oyuncaklarıyla var olduğu düşünülen Kretase yok oluşu, 66 milyon yıl öncesine dayanmaktadır. Tam olarak kanıtlanmasa da, bu felaketin sebebinin Meksika’nın Yucatan bölgesine düşen 10 km çapındaki bir meteor olduğu düşünülmektedir. Bu meteorun oluşturduğu krater ise yaklaşık 180 km genişliğindedir.

Bu olağanüstü yok oluş, Mezozoik döneminin sonunu getirerek Senozoik dönemin başlangıcına yol açmıştır. Dinozorların ve birçok sürüngen türünün tarih sahnesinden silindiği bir dönemdi.  Ayrıca, ilkel kuşların birçoğu, birçok deniz canlısı ve plankton türü de tarihin sayfalarında yok olmuştur.

Kara bitkilerinin %35’i ve tüm canlı türlerinin yaklaşık %70’i bu felakette zarar görmüştür. Ancak çiçekli bitkiler, kertenkeleler, yılanlar ve timsahlar gibi bazı sürüngenlerle bazı küçük ilkel memeliler felaketi atlatmayı başarmışlardır.

Ayrıca, aynı dönemde etkinleşen bir Hint volkanının atmosfere yaydığı gazların da yıkıma katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Bahsedilen meteor, dünyada nadir bulunan iridyumu da beraberinde getirmiştir.

Permiyen – Triyas yok oluşu

“Büyük Ölüm” veya “Büyük Yok Oluş” olarak da bilinen Permiyen-Triyas yok oluşu, Paleozoik ve Mezozoik dönemlerinden farklı olarak Permiyen ve Triyas jeolojik dönemlerinin arasında gerçekleşen kitlesel bir yok olma olayıdır. Bu felaket sonucunda karadaki omurgalı türlerinin %70’i ve tüm türlerin %96’sı ortadan kaybolmuştur. Dünya tarihindeki en şiddetli yok oluş olayı olarak kabul edilir.

Bu felaketin tek başına böceklere etki eden tek yok oluş olayı olması da dikkate değerdir. Bazı ailelerin %57’si ve tüm cinslerin %83’ü yok olmuştur. Bu olay, biyolojik çeşitlilik açısından büyük bir darbe oluşturmuş ve Dünya’nın toparlanması diğer yok oluş olaylarına kıyasla daha uzun sürmüştür.

Yok oluşun gerçekleşmesi milyonlarca yıl sürmüştür ve nedenleri hakkında çeşitli teoriler ortaya atılmıştır. Çevresel değişikliklerin yanı sıra aynı dönemlere denk gelen bir felaketin, yok oluşu hızlandırdığı düşünülmektedir. Bu felaket, bol miktarda meteor çarpması, bazalt seli patlamaları, denizlerdeki oksijen seviyelerinin değişimi, deniz seviyesinin düşmesi, volkanik patlamalar veya bunların bir kombinasyonu olabilir.

Bu yok oluşu açıklamak için önerilen diğer bir görüş ise küresel soğumadır. Gondvana kıtası üzerindeki buzullaşmanın, Ordovisyen ve Devoniyen dönemlerinde olduğu gibi yok oluşa neden olabileceğini ileri süren bilim insanları da vardır. Yaygın buzullaşma, deniz seviyesinde düşüşe, küresel soğumaya ve iklimsel değişikliklere yol açarak yok oluşa neden olmuş olabilir.

Permiyen-Triyas yok oluşundan kurtulan %4’lük bir azınlığa ait türlerin soyundan gelen tüm türler, bugün dünya üzerinde yaşamını sürdürmektedir.

Geç Devoniyen yok oluşu

359 milyon yıl önce Geç Devoniyen Yok Oluşu, Dünya üzerindeki tüm türlerin üçte ikisinin ortadan kaybolduğu bir felaketti. Bu yok oluşun, tek bir olay yerine milyonlarca yıl süren bir dizi felaketin sonucunda gerçekleşmiş olabileceği en yaygın görüş olarak kabul edilmektedir.

En kötü etkilenenler, sığ denizlerdeki yaşam türleriydi. Resifler, eski görkemlerine geri dönmeden önce 100 milyon yıl sonra yeni mercan türlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte yok olmuşlardır. Aslında, deniz tabanının büyük bir kısmı neredeyse oksijensiz hale gelmiş, sadece bakteriler dışındaki canlılar için yaşanabilir bir yer olmaktan çıkmıştır.

Deniz seviyesindeki değişiklikler, asteroid etkileri, iklim değişikliği ve toprağa karışan yeni bitki türleri, bu yok oluşların sorumlusu olarak gösterildi.

Ordovisyen – Silüryen yok oluşu

Ordovisyen-Silüriyen Yok Oluşu, Dünya tarihinde üçüncü en büyük yok oluştur ve binlerce yıl içinde iki kez gerçekleşerek zirve yapmıştır.

Ordovisyen döneminde, dünya üzerindeki yaşamın çoğunluğu sucul ortamlarda yaşıyordu. Bu grup, trilobitler, brachiopodlar ve graptolitler gibi deniz canlılarını içeriyordu.

443 milyon yıl önce gerçekleşen bu yok oluş sonucunda, deniz yaşamının yaklaşık olarak %85’i ortadan kayboldu. Görüşlere göre, bu yok oluş olayında bir buzul çağı etkisi söz konusuydu. Güney yarımküredeki büyük bir buz tabakası, iklim değişikliği ve deniz seviyesinde düşüşe neden oldu. Bu da okyanusların kimyasını etkiledi.

Triyas – Jura yok oluşu

Triyas-Jura Yok Oluşu, Triyas döneminin son 18 milyon yıllık döneminde etkisini iki veya üç aşamada göstererek kitlesel yok oluş olayını meydana getirdi. İklim değişiklikleri, sel felaketleri ve bir asteroid etkisi, bu yaşam kaybının suçluları olarak görüldü.

Birçok deniz sürüngeninin, bazı büyük amfibilerin, resifleri oluşturan birçok canlının ve yumuşakçaların da dahil olduğu birçok hayvan öldü. Bu dönemde yaşayan türlerin yaklaşık yarısı yok oldu. Garip bir şekilde, bitkiler bu olaydan çok fazla etkilenmemiş görünüyordu.

 

Bir yanıt yazın