Yaşlanmaya izin vermeyen doğal silahlar; sarımsak, brokoli, fındık, elma, domates ve yeşil çay. Bu besinler gençlik aşısı gibi; tansiyonu düzenliyor, kalbi koruyor, kanseri önlüyor.
Diyetinde fonksiyonel besinlere yer verenler, zamana karşı yarışta öne geçiyor. Vücutta özel fizyolojik etki sağlayan, hastalıklardan korunmada ve tedavide etkinlik göstererek sağlıklı beslenmeye katkıda bulunan besinlere ‘fonksiyonel besinler’ deniyor.
Bu besinlerin etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış. Fonksiyonel besinlerin doğal besin olarak tüketilmesi gerekiyor. Çünkü besine fonksiyonel özellik kazandıran besin bileşenleri, bazı renk verici, koku ve tat sağlayan öğeler olabilir.
Türk toplumunu kalp ve damar hastalıkları tehdit etmektedir, çünkü Türk toplumunda iyi huylu (HDL) kolesterol düzeyi genetik olarak düşüktür.
Sigara tüketimi çok yaygındır. Alkol tüketimi fazladır. Egzersiz alışkanlığı yok denecek kadar azdır. Yüksek tansiyon oranı fazladır. Kilo fazlalığı oldukça yaygındır.
Yaşlanmaya izin vermeyen doğal silahlar; sarımsak, brokoli, fındık, elma, domates ve yeşil çay.
Etkileri bilimsel çalışmalarla kanıtlanan bu besinler gençlik aşısı gibi. Tansiyonu düzenliyor, kalbi koruyor, kanseri önlüyor.
Vücutta özel fizyolojik etki sağlayan, hastalıklardan korunmada ve tedavide etkinlik göstererek sağlıklı beslenmeye katkıda bulunan besinlere ‘fonksiyonel besinler deniyor. Diyetinde fonksiyonel besinlere yer verenler, zamana karşı yarışta öne geçiyor.
Brokoli, lahana, Brüksel lahanası: Akciğer, mide ve kolon kanserlerini önlemede etkililer. Kanseri önleyici etkileri yüksek miktarda içerdikleri ‘glikosinolat’ adlı maddeye bağlanıyor.
Domates: Likopen yönünden zengin olan domates, göğüs, sindirim sistemi, mesane ve akciğer kanseri riskini azaltıyor.
Fındık: Kolesterolün yükselmesini önlüyor ve kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu etki gösteriyor. Bu etkiyi içeriğindeki ‘oleik asit’ sağlıyor. E vitamini, kalsiyum, magnezyum ve potasyum açısından zengin olan fındık, kan basıncının düzenlenmesinde rol oynuyor ve kemik gelişimine katkısı var. Fazla alındığında ise şişmanlığa neden oluyor.
Havuç: Kanser riskini azaltıyor.
Keten tohumu: Total kolesterolü ve kalp-damar hastalık riskini azaltıyor.
Meyan kökü: Bileşiminde bulunan ‘glikozidler’ alerjiyi ve iltihabı önleyen bir etkiye sahip.
Sarımsak: Kanserden koruyucu etkisi, içerdiği kükürtlü bileşiklerden kaynaklanıyor. Kalp-damar hastalığına karşı, kan yaşlarının ve yüksek tansiyonun düşürülmesinde etkili olduğu belirtiliyor.
Çay: içerdiği ‘polifenolik öğeler’ kanser ve kalp-damar riskini azaltıyor. (Bu etki daha çok yeşil çay tüketimiyle ilgili)
Üzüm: Üzümde yüksek miktarlarda bulunan fenolik grupların kötü kolesterole karşı etkili olduğu belirlendi.
Yulaf: Araştırmalarla yulaf ürünlerinin kötü kolesterolü düşürüp koroner kalp hastalığı riskini azalttığı ortaya kondu. Soğan, pırasa ve elma, kalp hastalıkları riskinin azalmasını sağlıyor.
Balık ve balıkyağı: Balık yağında bulunan Omega-3 yağ asitlerinin, kanser, kalp-damar hastalıkları, kolesterol, yüksek tansiyona karşı olumlu rolü var.
Süt ürünleri: Önemli bir besin öğesi olan kalsiyumu içermesi nedeniyle osteoporozis ve muhtemelen bağırsak kanserini önlemede etkili.
Sığır eti: Kanseri önleyici olarak bilinen ‘konjuge linoleik asit’ bazı besinlerde doğal olarak var. En çok sığır, kuzu eti ve süt ürünlerinde bulunuyor.
Soya fasulyesi: Kalp-damar hastalığı, kanser ve osteoporoz gibi hastalıklardan korunmada ve tedavisinde, menopoz sonrası şikayetleri azaltmada etkili olduğu öne sürülüyor.