Her zaman unutulduğumu hissediyorum!” ya da “Hayat sürekli bana kötü davranıyor gibi geliyor.” Sırt ağrım bir türlü geçmiyor, sanki hiç iyileşmeyecekmiş gibi hissediyorum…
Çoğumuz çevremizde bir “Calimero” tipi insan tanıyoruz. Aynı zamanda, bu durum bizi de etkileyebilir mi? Tüm gün boyunca şikayet etmek, gerçekten de neyin altında yatıyor?
Calimero Sendromu
“Bu çok adaletsiz!” dediğimiz bu tür ifadeler, Calimero’nun favori cümlelerinden biri gibi. Yumurta kabuğunu başının üstünde taşıyan bu küçük siyah civciv, 1970’lerden kalma bir çizgi filmin karakteridir. Sürekli olarak şikayet eder ve bu tür insanlara bu sendrom adı verilir.
Gün boyunca sürekli şikayet etmek, bazen bizi yorabilir ve bu nedenle bu tür insanlardan uzak durma eğiliminde olabiliriz. Ancak bu şikayetler, göz ardı edilmemelidir çünkü genellikle gerçek bir nedenleri vardır.
Herkes şikayet ediyor
Hemen hemen herkes zaman zaman şikayet eder. Şikayet etmek, içimizde biriken rahatsızlığı ifade etmek ve yaşamımızı rahatlatmak için bir yol olabilir. Sıkıntı veren şeyleri hayatımızdan uzaklaştırarak, psikosomatik sorunlardan kaçınabiliriz. Şikayetlerin aslında olumlu etkileri vardır! Ayrıca, psikolog ve ‘Le Sendromu de Calimero’ (Albin Michel tarafından yayınlanan) kitabının yazarı Saverio Tomasella, geçmişte insanların olumsuz bir algı nedeniyle şikayet etmediğini açıklıyor. Kendilerini hasta etmek anlamına gelebilecek tüm duygusal yükleri içlerine atmak zorunda kalıyorlardı. Bu nedenle şikayet etmek, aslında iyi bir şeydir!
Hatta ben de dahil, çoğumuz zaman zaman şikayet ederiz… Ancak Calimero Sendromu’nda şikayet etmek artık sadece bir kaçış yolu değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır.
Calimero Sendromu’nun kökenleri
Bir kişi sürekli olarak şikayet ettiğinde, aslında içsel bir yaralanmayı örter. Bu, tedavi edilmemiş bir çocukluk travması gibi olabilir. Ayrıca, çevremizdeki insanların sık sık şikayet ettiğini gördüğümüzde, bu alışkanlık da kazanabiliriz. Dolayısıyla, elbette ebeveynlerimizin hatalarını tekrarlamak istemeyiz, ancak bazen aynı şeyi yaptığımızın tam olarak farkında olmayabiliriz. Gençken yaşadıklarımızı bilinçsizce tekrar edebiliriz.
Bazı durumlarda, şikayetler, kişinin ifade edemediği daha derin bir mutsuzluğu veya gizlemeye çalıştığı sorunları örtbas etmek için kullanılır. Her şeyden ve hiçbir şeyden şikayet etmek, gerçek sorunlara odaklanmamanızı sağlayarak, kendi içindeki sorunlara dikkat çekmenin bir yolunu sunar.
Calimero Sendromu’nun İki Temel Özelliği
Psikologlar, Calimero Sendromu’nun iki temel özelliğini vurgularlar:
- Grup: Şikayet, kişiyi olumsuz etkilendiren her şeye odaklanır.
- Grup: Şikayet, kişinin deneyimlediği veya deneyimlemediği haksızlıklar etrafında yoğunlaşır.
İkinci grupta yer alanlar, adaletsizliklere karşı dururlar ve bu nedenle ilk gruptakilere sempati besleyebilirler.
Duyguları şikayet ederek ifade etme
Calimero Sendromuna sahip bireyler, şikayet ettiklerinde aslında duygularını ifade ettiklerinin farkında olmayabilirler. Ancak, duygular her zaman gerçek bir durumu temsil etmez. Zaman zaman adaletsizlikler gerçek dışı olabilir, ancak Calimero, herhangi bir olaya olumsuz bir bakış açısıyla yaklaşacaktır.
Örneğin, bankamatik kartınızı yutan bir durumu ele alalım. Eğer Calimero Sendromu etkisindeyseniz, muhtemelen kendinize acıyarak şikayet edeceksiniz: “Bu haksızlık, her zaman başıma geliyor, şimdi ne yapacağım?” Ancak, olayı daha farklı bir şekilde ifade edebiliriz: “Kredi kartım ATM’de kaldı, ödemesiz nasıl geçineceğimi bilemiyorum ve bu beni gerçekten sıkıntıya sokuyor.”
Bu yaklaşım, hem gerçekleri hem de duyguları ifade etme konusunda daha sağlıklı bir yol sunar. Bu şekilde konuşmak, duyguları daha iyi yönetmeyi ve çoğu zaman şikayet etmek yerine çözüm yolları aramayı öğrenmemizi sağlar. İkinci durumda, çözüm önerileri sunma ve destek alma şansı da artar.
Şikayet etme alışkanlığından kurtulmanın yolları
Calimero Sendromu’ndan kurtulmak için izlenmesi gereken üç aşama bulunmaktadır. Etrafınızda Calimero tipinde biri olsa da olmasa da, bu adımlar gerçekten yardımcı olabilir:
Kendi kendinize gerçekçi olmayı kabul etme: Sık sık şikayet ettiğinizi kabul etmek zor olabilir, ancak bu davranışın üzerine açıkça gitmek, gerçeği görmeye başlamanıza yardımcı olabilir.
Şikayetlerin kaynağını anlama: Şikayetlerin nereden geldiğini anlamak çok önemlidir. Şikayetlerin kökenini belirlemek (duygusal travmalar, sağlık sorunları, aşırı yorgunluk, geçmiş alışkanlıklar vs.) asıl sorunun üstesinden gelmenize yardımcı olabilir.
Duygularınızı ifade etme: Şikayet etmek bir tür ifade biçimidir. Duygularınızı başka yollarla ifade etmek için şikayeti bir değişimle değiştirmeniz gerekebilir. Bu, günlük tutmak, öfke yönetimi, bir blog yazmak veya meditasyon gibi sizi rahatlatan aktiviteleri içerebilir.
Ancak, önemli olan bir şeyi unutmamalıyız. Bir uzmanla konuşmak ve bir terapistin rehberliğinde çalışmak, geçmişi ve davranışlarımızı daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olabilir. Bu nedenle, bu tür şikayetlerden kurtulmak için, kişinin kendi üzerinde gerçek bir içsel çalışma yapma isteği ve kararlılığı önemlidir.
Eğer etrafınızda bir Calimero varsa, aynı tavsiyeleri uygulayabilirsiniz. Bu konuyu onunla duyarlılık ve empati ile konuşmak, bu varoluş biçimini fark etmelerine yardımcı olabilir.