Genetik bir otoinflamatuar hastalığı olan FMF hastalığı nedir ve tedavi yöntemleri nelerdir üzerine bu konumuz kapsamında sizlere önemli bilgiler hazırladık. Ailevi Akdeniz Ateşi olarak da bilinen FMF hastalığı, genellikle kendini sürekli tekrarlayan ateşlenme ve karın ağrıları ile kendini belirten bir duruma sahip olmaktadır. Konumuzun devamında belirtilerini ve tedavi yolları hakkında bilgiler edinebilirsiniz.
FMF hastalığı nedir?
Akdeniz ateşi doğrultusunda genetik olarak görülen ve mutasyon çerçevesinde yer alan bir kaynaktan oluşmaktadır. Üstte de belirttiğimiz üzere bu hastalığın temel atakları tekrar eden ateş ve karın bölgesinde oluşan ağrılarla belirmektedir. Bu hastalık aynı zamanda kişide akciğerde akut iltihaplanması, karın zarı ve eklem bölgelerinde de yine enfeksiyona yol açan bir türevi kapsamaktadır. Hastalığın uyruğu adından da anlaşılacağı üzere Akdeniz bölgelerinde bulunan ülkelerde daha sıklıkla görülen bir hastalık olmaktadır. Bu ülkeler arasında başta Türkiye olmak üzere Arap bölgeleri, Yunanlılar, Ermeniler, İtalyanlar ve Yahudiler bu hastalık kapsamında risk grubunu oluşturmaktadır. Hastalığa neden olan MEFV, bir diğer adıyla da bilinen Pyrin genindeki oluşan mutasyonlar sonucunda oluşmakta olup, kalıcı bir hastalık türüne sahiptir.
FMF hastalığının belirtileri nelerdir?
FMF hastalığı genellikle çocuk yaşlarda başlayan ve ilerleyen bir atak türüne sahip olmaktadır. Hastalığın belirtileri ataklar halinde görülürken, bu duruma yönelik süreç kapsamı ise ortalama 1 ila 3 gün arasında devam etmektedir. Artrit atağı ise diğer atağa göre haftalar ve hatta aylarca devam eden bir süreci oluşturmaktadır. Ortaya çıkan bu ataklar neticesinde görülen belirtiler ise aşağıdaki gibidir;
- Karın ağrıları
- Tekrarlayan ateş
- Göğüs kısmında ağrılar
- Kas ağrıları
- Eklemlerde şişlik ve yoğun ağrı
- Kabız olma durumu ve akabinde gelen ishal
- Testis torbasında şişme ve yoğun hassasiyet
- Bacak ve diz bölgelerinde görülen kırmızı renge sahip döküntüler
FMF hastalığı nasıl tedavi edilir?
İlaç kapsamında bu hastalığın tedavisi mümkün olabilmektedir. Bir tür ilaç olan Kolşisin hap olarak alınmaktadır. Kolşisin kullanımı ile vücuda yayılan iltihabın azaltılması sağlanırken, ek olarak oluşabilecek atakların da önüne geçilerek engellenmesi sağlanmaktadır. Hasta olan kişiye en uygun doz miktarı ve kullanım yöntemi mutlaka doktor tarafından belirlenerek ilacın kullanılması gerekmektedir. Deneysel ilaç türleri arasında yer alan Kolşisin hapına ek olarak Rilonacept ve Anakinra adına sahip diğer ilaç türleri de bu hastalık için kullanılabilir cinstendir.